Monday, January 11, 2010

The Length of a Film

Uzun zamandır çok yoğun çalışmaktayım. Önceleri bu konuda çok mutsuzdum sonra alıştım. İnsan nelere alışmıyor. Gerçi duygu sömürüsü yapmama gerek yok bu geçici bir süre. Bitirmem gereken bir proje var. Ben bu dönemi bol bol film izleyerek geçiriyorum.
Güzel filmleri arşivime eklemiş oldum. Ağır ve bağımsız filmler bu aralar izleyemiyorum, bir çok nedeni olabilir. Tercihim izlemesi rahat, kolay ve güzel vakit geçireceğim filmler.

Cuma günü en sevgili kardeşim Pedro Almodóvar son filmini “Los Abrazos Rotos” bulup getirdi. Almodóvar her zaman her daim çok sevdim. Film ile ilgili diyecek bir şey bulamıyorum, yönetmene saygı duyup izlemek lazım. Penélope Cruz ana dilinde oynadığı filmlerde şov yapıyor. Ben buradayım diyor. İşte oyuncu dedirtiyor.



Sabah erkenden uyanıp bir yerde küçük bir kahvaltı ile benim işlerimi halletmek için kardeşimle yollara düşmemiz gerekmekteydi. Bu sırada bir kahve ile afyonumuzu patlatalım derken “The Devil wears Prada” koydum. Filme dalmışız. Açlıktan ölüyoruz ama filmi bitirmek de istiyoruz. Güzel ve eğlenceli film. Lauren Weisberger (kitabının yazarı), bildiğim kadarıyla 3 kitabı var bu tarzda ve üçü de Türkiye’de basıldı yayınlandı. Ben de üçünü alanlardan biriyim. Kapaktaki değişik ayakkabı şekillerinin beni etkilediğini buradan itiraf etmek istemiyorum.




Akşamında ise buaralar çok sevdiğim biriyle “500 Days of Summer” izledik. Güzel film, müzikler mükemmel. Zaten soundtrack ipodumun en nadide albümleri arasında yer almakta. Film izleme fırsatı olmasa bile müzikler tekrar tekrar dinlenmeli. Aşk meşk konularında kafa yormaya gerek yok aslında, her şey filmde çok açık belirtilmiş. This is not a love story. It is a story about love. Sundance film festivalinin özel seçimidir.




Pazar akşamı “Evening” diye bir film seçtim. Yorgunluğumu aldı, duygulandım ve sabah uyandığımda kanepede televizyonun karşısındaydım. İş başı malum....

No comments:

Post a Comment