Thursday, March 25, 2010

PeriBacaları


Üniversite zamanlarımızda Kapadokya’ya kaçardık; amaç sadece Ankara’nın gri havasından kurtulup doğa harikası taş evlerde kalıp biraz şarap içmekti.
Doğanın ve tarihin mükemmel birleşimidir. Peribacaları sizi sorgulatır, gerçekten mümkün müdür taştan şapkaların kendiliğinden oluştuğu? Rüzgar ve yağmurun bunları yapabileceğinize ilk başta inanamayacaksınız. Geldiğiniz yerde de yağmur ve rüzgar vardır ama burada yağmur ve rüzgar birbirleri arasındaki mükemmel birliktelik ile yaptıklarına inanmayacaksınız.

Yeraltı şehrine tanık olursunuz. Kasabanın yer altındaki gizli geçitler ile bütün evlere bağlanabileceğini öğrenirsiniz. Yerin kat kat altına indikçe nasıl geri çıkacağınızı düşünmeye başlarsınız. Bu kasaba sizi sorgulatır ve nefesinizi keser demiştim.

Ihlara vadisinde yürüyüş başlar. Tonlarca oyma Kilisenin içine girip çıkarsınız. Bu kiliselerin bazılarına ulaşmak için tırmanmak gerekir. En güzeli de budur zaten.

Çanak çömlek yapımı ve şarap tadımı ile gezinizi süslersiniz.
Aslında bu şehirde birlikte olacağınız insan da önemli. Kaldığınız taş butik otelin sahipleri güney Koreli misafirperver bir çift ile vakit geçirmeye başlarsınız. Daha farklı yerleri keşfetmeye çıkıp kayboldukça diyar diyar gezen backpacker’larla tanışmaya başlayacaksınız. Aslında aklınız onlarda kalacak çünkü gezdikleri ve gezecekleri yerleri öğrendikçe bu sefer de hayatı sorgulamaya başlayacaksınız. Burayı sizden daha iyi bilmelerine şaşıracaksınız. Bu şehir sizi şaşırtacak demiştim diyeceğim size.









2 comments:

  1. kışları da başka bir masal anlatır gibiymiş

    ReplyDelete
  2. dediğin gibi kışları farklı bir masal anlatıyor. kışın o farklı masalı yaşarsan buradan haber ver..masalını anlatalım buaradan

    ReplyDelete