Wednesday, June 30, 2010

The Burning Plain & Broken English

İki seneye yakın çalışma hayatım boyunca haftaiçi işten gelip film seyretme çalışmaları bol bol yapmışımdır. Çoğu zaman filmin yarısında uyuya kalmışımdır ve dizi kıvamında diğer yarısını ertesi gün izlemişimdir. Uzun ve yorucu bir proje içindeydim. Zamanında çıksam bile işten eve yorgun geliyordum. İş hayatının böyle olduğunu sanmaya başlamıştım ve yavaş yavaş hayallerim yıkılıyordu.
Dün film izlemeyi kafaya koymuştum hatta film izlemek için aşeriyordum. İş arkadaşlarıma 17:00 itibariyle film olup olmadığını sordum. Kimseden doğru düzgün cevap alamadım. Serviste planım hazırdı. Eve gelip bir şeyler atıştırıp D&R gidip güzel bir iki film almaktı. Eve geldiğim sırada en sevgili kardeşimin bana zamanında verdiği ama benim izlemediğim filmler aklıma geldi.

Atıştıracak bir şeyler koydum sonra film keyfine başladım. İlk filmim “Broken English” (2007)


Yüzüm yavaş yavaş gülmeye başladı. Ya filmi sonuna kadar uyumadan izlediğim ya da filmin çok güzel olması. Saatime bakıyorum. Vaktim var. Bir film daha izleyebilir miyim acaba? Şu zamana kadar hiç haftaiçi iki film izlemedim. Denemekte fayda var...

İkinci film “The Burning Plain” (2008) bu filmi de bitirdiğime inanamıyorum. İş hayatıyla ilgili hayallerim tam yıkılma aşamasındayken her şey bir anda toparlandı. Bu iki güzel filmi izledikten sonra inanamayacaksınız ama zaman bile arttı. Evi toparladım. Bu kadar güzel ve kaliteli zamanımın olduğuna çok mutlu oldum. Amores Perros, 21 Grams, Babel gibi filmlere imza atan usta yazar Guillermo Arriga tarafından yazılan ve yönetilen bu film de diğer filmler gibi çoklu bölüm tarzıyla bizlere inanılmaz bir keyif veriyor.

Guillermo Arriga filmlerinin hepsini heyecanla ve büyük bir zevkle izlediğim yönetmen ve yazardır. Diğer filmlerini de şiddetle tavsiye ediyorum. İzlememek eksiklik olur düşüncesindeyim.

No comments:

Post a Comment