Thursday, March 8, 2012

Vacation used to be a luxury, however, in today's world, it has become a necessity.


Bu aralar 4 günlük bir yerlere kaçma planları yapıyorum. Ege tarafları özellikle Bozcaada/Kazdağı arasında gidip geliyorum. Bir insan bu kadar mı karasız olur, bir şeye karar veriyorum, sonra bi maliyet hesaplaması yapıyorum, evdeki hesap çarşıya uymuyor. Diyorum ki ben bu paralarla dünyanın hemen hemen her yerine giderim. Bu sefer yurtdışı uçak biletlerini araştırmaya başlıyorum ama başka yerlerde tıkanıyorum. Tıkanmamın nedeni tamamen bi şeye karar veremiyor olmam. Arabayla Bozcaada’ya gitmek bir günlüğüne de Kazdağı’nda konaklamak ne güzel olurdu. Her şey bu kadar pahalı mı olmak zorunda. Hem fiyatları uygun olsun istiyorum hem de çok şirin güzel yerlerde kalmak istiyorum. Acaba vize sürem ne kadar kaldı. Ha bitti bitecek… Bittiyse Bozcaada-Kazdağı arasında gidip gelebilirim. Aaa Kaş’a mı gitsem acaba. Uçak biletlerine ben bi bakayım… Ya da Paris gitsem, ne güzel olur ama o kadar kalabalığı da hiç sevmiyorum. Aaa ben Portekiz’e hiç gitmedim. En iyisi oralara gitmek ama 4 gün oralara gitmek için değmez… Ay ben ne yapacağımmmmm

p.s: aklımdan bunlar geçerken Woody Allen’ın mükemmel filmi Midnight in Paris aklıma geldi.



3 comments:

  1. portekiz cok guzel!! bi de ben gelince beraber gidelim kaz daglarina ve bozcaadaya yine! cok guzelmis kaz daglari!

    ReplyDelete
  2. kazdağları mükemmelmiş. hala dünyadaki en yüksek oksijene sahip ikinci yermiş. biz yakında bina bina dikeriz, hazır binalar başlamadan gitmek lazım. hadi seni bekliyorum...

    ReplyDelete