Wednesday, December 1, 2010

ASIL ÖNEMLİ OLAN SANDALDA YANIMIZDA YER ALANLAR

Burcununsesini unutalı baya olmuş. Aklımda bir iki iş var ve onların olması için o kadar odaklanmışım ki gerçekten blog sayfamın olduğunu bile unutmuşum. Dün sevgili iş arkadaşımdan hatırlatma maili geldi ve aşağıda da bu notu bırakmış. Ne güzel yazmış... Acaba hiç blog girmesem ve düzenli olarak hatırlatma mailleri ile bu güzel yazıları paylaşsa...olur hem de çok güzel olur...




Akıntıya karşı kürek çekiyoruz. Şehir büyüdükçe nehir de büyüyor, akıntı hızı da artıyor, sandalın ağırlığı da. Yeterince güçlü değilsek kendimizi kandırıyoruz yol aldığımızı zannederek. Oysa ilerlemek yerine ağır ağır geri gidiyoruz. Hayat nehri altımızdan akıyor ve biz etrafı izliyoruz ancak suların durulduğu kısa anlarda. Bir an bile kürekleri bıraksak ardımızdaki şelalenin gürültüsünü duymak yetiyor kendimize gelmeye. Çünkü durmak demek suların dibini boylamak demek, hissediyoruz.


Nehrin kaynağı ise aslında yolumuzun sonu olsa da her şeyin başlangıcı. Ama suların dibinde de bu başlangıç yok mu zaten?


O zaman asıl önemli olan sandalda yanımızda yer alanlar olmalı sanırım. Ve onlarla beraber yaptıklarımız, gördüklerimiz, hissettiklerimiz...yaşadıklarımız. Gerisi önemsiz detaylar yalnızca...

2 comments: