Adelle Davis
Güne kahvaltı ile başlamak. Uzun zamandır bir tost, bir simit ya da poğaça ile sıkıcı bir şekilde işe gelince atıştırıyordum. Gerçek bir kahvaltı yapmayalı uzun zaman olmuştu.
Hayat ne tuhaf...bir saniyesi bir saniyesine tutmuyor.
Bir kaç saat içinde yollarda olacağım. Sabah uyandığımda yüzüm gülüyordu hayat ne güzel kuşlar, ağaçlar, yağmur, çamur...şu anda aklımdan tonlarca şeyler geçmeye başladı ve bütün güzellikler kaybolu verdi.
Bu üç buçuk günlük tatilde kafamı dinlemek, yapmam gerekenleri sıraya koymak ve en önemlisi de anneannemi çok sağlıklı ve mutlu görmek istiyorum.
Dün akşam kariyerim için büyük bir adım attım:P İş çıkışı ek işe gittim; evet, aynen öyle yaptım ekmek parası derdine düştük. Mühendislikten kazandığımız para yetmiyor akşamları da garsonluk yaparak geçinelim dedim.
Şaka bir yana Belçika konsolosluğunda dün akşam bir kaç en sevgili arkadaşlar ile birlikte gönüllü olarak garsonluk yaptık. InterNations için hazırlanan bir event de toplanan paraların TEGV gideceğini duyunca işin şekli değişti ve gönüllü oldum. İlgili event e buradan inceleyebilirsiniz.
Gönüllü olarak çalıştığımız için kimse bizden bir şey beklemiyordu. Biz kendimizi kaptırmıştık çalışmaya. Bol bol kaytarmacalar, kokteyl alanına kaynamacalar, insanlarla konuşmacalar, içmeler, gülmeceler...derken zaman bitti etrafı toparlama vakti geldi. Tonlarca ama tonlarca bardak bize kaldı ne yazık ki onları taşıma şansımız yoktu. Sponsor bardakları gönüllülere vermiş ama gönüllü olarak toplam yedi kişiydik. Herkes günün karı birer altılı bardak takımı aldı ve tshirt. Her şeyden önemlisi eğlencenin dışında hepimizin üzerinde bir huzur vardı. Gerçekten toplanan paralar TEGV gidecek duygusu. Birileri için bir şeyler yapmak duygusu güzelmiş. Bazı insanlar başkalarına yardım etmek için yaşıyor, bunun ne kadar huzur verici olduğunu anlıyorsunuz. Üç-beş saatlik servis işiyle bunu hissettiysem gerçekten Afrikalı aç bir çocuğun elini tutsam ya da okuyamayan bir kıza okuma yazma öğretsem kendim için de bir şeyler yapmış olacağım demek ki. Angelina Jolie aklıma geliyor...Kelimelerin şifasız kaldığı anlar;
Duygusallığın dışında geceden bahsetmek istediğim bir iki nokta var. Ben iş yerimden dolayı yarım saat rötarlı geceye katıldım. Her şeyi çok sevgili arkadaşlarım ve kardeşcağızım hazırlamıştı. Gelir gelmez elime bir tepsi verdiler. “Bunu bunu yapacaksın, rakibimiz bunlar, biraz güler yüzlü biraz agresif olacaksın, hedef kitlen bu.... en çok burada iş yaparsın” gibi cümleler yüzünden baya şoka girdim. Birincisi ben gönüllü değil miyim, ikincisi zaten verdiklerimiz bedava ister içerler ister içmezler niye bardakları zorla ellerine tutturuyor olacağım şeklinde bir şoktan sonra anladım ki bizimkiler kendi kendilerine hedef koymuşlar, şarap reyonunda duran kızların güzelliğine sinir olmuşlar:)
İki gün önce Dot tiyatrasonun sahneye koyduğu Hakan Günday’ın kült kitaplarından “Malafa” oyununa gittim. Mükemmel gidiyordu taki oyunun yarısında elektrikler gidene kadar. Önce oyunun bir parçası sandım. On-onbeş dakika elektirklerin gelmesini bekledik ama ne gelen var ne giden. Bu kadar güzel giden bir oyunun yarıda kesilmesine sinir oldum ama tekrar oyununu izleyeceğim için hoşuma da gitti.
Malafa, kuyumcuların yüzük düzeltme ve yüzük numarasını saptama aracı. Oyun zaten Türkiyenin en büyük kuyumcu dükkanında geçiyor. Satmanın ve satın almanın öyküsü. "Satmak için kendilerinden vazgeçenlerin, satın almak için kendilerini kaybedenlerin öyküsü." Daha fazla yorum yapmak için çok erken oyunun devamını bekliyorum.
Bankacı ve iyi bir ekonomist olduğunu düşündüğüm en sevdiğim kardeşimden yatırımla ilgili bazı tüyolar almaya çalışıyorum. Söyledikleriyle ilgili aklımda kalan en önemli şey bütün yumurtaları aynı sepete koymamak. Türkiye’de yaşadığımızı her an her şey olabileceğini vurguluyor.
Hayatta da öyle değil midir? Bir şeye odaklanmak, bütün ilgilini, zamanını ve bilgini sadece bir konuda harcamak sakat ve tehlikeli değil midir? Herkesin öncelikleri vardır ama hepsini dengeli şekilde dağıtmak daha faydalı ve etkili olabilir. (ya da ...etkili olmaz mı?) Aşk, iş, aile, sağlık...
Akşam tiyatroya gidiyor olacağım. Sezonu açtık:)
Herkese mutlu ve eğlenceli günler...
Çok sevgili arkadaşımla dedikodu yapa yapa 15 km yürüdük, öyle ya da böyle “I did it:)” 32. Kıtalararası Avrasya maratonunu start ve finish gördüm ve madalyamı gururla hak ettim.
Kariyer planlaması ne kadar önemlidir? Nasıl yapılır? Doğru adımları atmak önemlidir ama şans faktörü de var mıdır? Network oluşturmak yeter midir? Bla bla blaa... tonlarca aklımda soru işaretleri mevcut. Bunlar hakkında bilgi sahibi olmak için kitap alıp okumam yeterli mi? Hangi tür kitap almam gerekiyor. Biyografi tarzında kitaplar okumayı severim, başarılı bir adamın kariyer hikayesini ve öğütlerini okusam olmaz mı? kimi okumam lazım?
Biraz önce bir arkadaşım bugün itibariyle istifasını verdi ve bir haftalık güzel bir tatilden sonra yeni işine başlayacak. Doğru zamanda doğru adımlar atmasını bildi. Kendi fırsatını kendisi yarattı. Öncelikle hayırlı uğurlu olsun diliyorum burada sevgili balkabağıma.
Kardeşim daha yeni bu hafta üçüncü işine girmiş bulunuyor. Zaten yerinde çok durabilen bir insan değildir ama hedeflerini de baştan belirler. Allah bir çene vermiş en sevgili kardeşime gerisini... Mülakatlarda eminim iş veren yeter alınsın artık diyordur. İkinci senesi ve üçüncü işi ama hedefleri doğrultusunda hareket ediyor. Ona da buradan çok başarılar dilemek istiyorum. Ben ona inanıyorum.
Diğer çok çalışkan sevgili arkadaşım uluslar arası platformlarda kendisini kanıtlamış bulunmakta ve şuanda eminim sevgili eşiyle birlikte bir kaç ay sonra hayatlarına yön verecek adımlar atmak için evde bilgisayarını açıyordur.
Ben.... pufffffff
Bu filmi göz atmanız için iki tane site öneriyorum;
* Öncelikle sevgili amonka sayesinde bu filmi duydum, okudum, etkilendim, buldum ve izledim. Dün bu film sayesinde güzel ve kaliteli bir zaman geçirdim.
1970’ler Brezilya... Askeri yönetim. Yahudi mahallesi. Kahramanımız futbol tutkunu 10 yaşındaki Mauro. Siyasi nedenlerle kaçmak zorunda kalan ailesi.
Dünya kupası... Güzel bir yardımlaşma ve dostluk hikayesi. Komşuluk ilişkileri.
* Zaten IMDB kontrol ediyor olacaksınız. Alınan ödüllere bakmak bile zaman alır.