Thursday, November 26, 2009

The Cup of Silence

Bugün Ankara’ya gidiyorum ama bakalım uçak kalkabilecek mi kalkıp inebilecek mi? Sabah sis ile uyandım maalesef. Havaalanına gittiğim zaman uçak iptal oldu derlerse o zaman görün en sevdiğim kardeşimle benim perişanlığımı.
Ankara da güzel planlarım var. Bol bol dinlenmece...bol bol! İhtiyacım var dinlenmeye, sevdiğim insanlarla olmaya. Yahya Kemal Beyatlı’nın en hoşuna giden tarafı Ankara'nın İstanbul’a dönüşüymüş ama ben seviyorum küçük denizimde yüzmeyi, kocaman okyanusta kaybolsam fark edilmem bile.

Tuesday, November 24, 2009

Better to light a Candle

Blog oluşturduktan sonra her gün yazmak istiyorum,ben burayı sahiplendim duyduk duymadık demeyin.
Aşktan mı bahsetsem acaba, başımda kendilerini sevdiğim bir bela var. Başlasam anlatmaya,derdime derman olur mu burası? Kendisi daha blog sayfamı okumadı acaba buradan ona mesaj mı yollasam. İstediklerimi burada belirtsem, wishlist oluştursam kendilerine işe yarar mı? Ayy ben bu fikri çok sevdim.
Kitaplardan bahsetmek isterdim ama aşk ağır bastı. Güzel duygu, yaşanmasa olmaz, hayatı güzelleştiren kavram. Yalnız karşınıza benimkisi gibi birisi çıkarsa işiniz zor. Kendileri iyi güzel de bir şey yaptırmak için çok zorlanıyorum. 100 kere söylemeden yapmıyor, yaptırana kadar canım çıkıyor halim kalmıyor.


Monday, November 23, 2009

Change the Channel

Televizyon izlemekten nefret ediyorum. İnsan ne öğrenebilir ki beyni uyuşturmaktan başka. Düzenli olarak izleyenleri de anlayamıyorum. Çok uzun zamandır 1 saatten fazla televizyon karşısında oturmuşluğum yoktur, otursam işkence yapıyorlar sanırım. Benimkisi süs amaçlıdır, film keyfim vardır ki zamanında verdiğim tonlarca parayı bi kaç senede çıkartabileceğim. Aaa hiç dizi izlemem diyemeyeceğim dizi zevkim vardır. Hayatta vazgeçemediğim sex and the city, friends. Kopamıyorum onlarsız olamıyorum. Çeviriyorum izliyorum izledikçe çevirip tekrar izliyorum.
Bazen gazete bazen aile ortamı bazen arkadaş ortamında birilerini söylüyorlar. İzzet Bilmem Ne, Bilmem Ne Yıldızhan benim tepkim “aa oyuncu mu?” ya da hemen google yapıyorum gazetede okuduysam. Sonra gördüklerime inanamayıp şu zamana kadar onları tanımadığım için mutlu, böyle insanların varlığını öğrendikten sonra onlar için acıma hissine kapılıyorum.

Sunday, November 22, 2009

Fosforlu Cevriye Bileti Olan?

Bayramda Ankara’da olacağım. Planlar yapmaya geçen haftadan başladım ama gel gör ki pek bir şey elde edemedim. Fosforlu Cevriye müzikalini Akün Salonunda izlemek çok istiyordum. Ankara seyircisi sanata açtır. Düşünemedim, bilet baktığımda Ankara günlerimde salonlar dolmuş hatta taşmış. Ankara seyircisi her zaman farklıdır. Oyuncuları yalnız bırakmaz. Keşke bana da iki kişilik koltuk bıraksaydınız.




Dış Dünyaya Broadcast

TAPS de gerçekten çok güzel biralar var. Bira hiç sevmiyorum diyen birisi bile kendi damak tadına göre mutlaka kaliteli, keyifli, lezzetli bira bulacağına eminim. Daha sonra dostumun doğum günü niyetine yine bebekte cafe Meya diye bir yere gittik TAPS'n çok yakınında bir yer. Yeni bir yere gitmek güzeldi, manzara güzeldi, bebek sevdiğim bir yer, insanlar güzeldi bir de tuvalet sorunu olmasa...

Gecenin sonlarına doğru “Orhan Veli Kanık” andık, şiirlerini okuduk ezberden.

ANLATAMIYORUM

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerin kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

Orhan Veli Kanık


Daha sonra Derviş Zaim’in “Tabutta Rövaşata” ve Serdar Akar’ın “Gemide” filmlerini konuştuk. Nerede kalmıştık? Mutlaka izlemeniz lazım.

Saturday, November 21, 2009

Dritti Umani

"...İsmim Arzu, transseksüelim (erkektim kadın oldum) ve lezbiyenim. Mimarım, heykeltıraşım. Brüksel Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi mezunuyum. Master ve doktoram var. Önce yazınızdaki inanılmaz bazı yanlışlara dikkatinizi çekmek istiyorum. Öncelikle cinsel tercih lafını kaldırın ve yerine cinsel kimlik deyin. İkincisi, ''Benim, ailemden birinin ya da evladımın değişik bir cinsel seçimde bulunmamış olması sadece bir şans.'' diye yazmışsınız. Bu cümleniz ayrımcılığın ta kendisi. Lütfen söylemlerinizde heteroseksüel erkek egemen söylemleri kullanmayın. Şans sözcüğünü kullanmakla en başından eşcinselliği, travesti ve transseksüelliği bir normal dışı cinsel kimlik biçimi olarak algıladığınızı ortaya koyuyorsunuz. Normal denilen heteroseksüel cinsiyet kavramı, sadece üremeye yönelik Yahudi-Hıristiyan ahlak metodolojisinin yarattığı bir kavramdır. Çoğunluğun belli bir cinsel kimliğe sahip olması azınlığın normal dışı olarak değerlendirilmesini haklı kılamaz. Bu nedenle ''şans'' sözcüğünü kullanmış olmanız gerçekten bir talihsizliktir. Daha en başından sizinle özdeşleşmeyen cinsel kimlikleri dışlamış oluyorsunuz ki bu tamamen sübjektif bir değerlendirme olup, çok ayrımcı bir ifade tarzını ortaya koyuyor. “Son yıllarda yapılan araştırmalar eşcinselliğin yüksek oranla genetiğe bağlı olduğunu ortaya koymakta.” demişsiniz. Sizi bu konuda kimin bilgilendirdiğini bilemiyorum ama tümüyle yanlış olan bir araştırmalar ya da magazinsel bilgiler dizisinden söz ediyorsunuz sanırım. Son araştırmalar eşcinselliğin genetik olmayıp, fetüsün gelişme sürecinde hormonal yapılanmalarına bağlı olarak ortaya çıktığını kanıtladı
Diğer bir çok yan etken de söz konusu. Eğer dilerseniz size bu konuda çok yetkin yazar, araştırmacı ve akademik çalışma adı verebilirim. Ayrıca böyle karmaşık bir konuya girmeden önce Simone de Beauvoir'dan Michel Foucot'ya Judith Buttler'a kadar çok geniş bir yazar, akademisyen, dilbilim uzmanı ve felsefeciyi okumak gerekir. Yazınızın geri kalan bölümlerindeki çoğu söyleminize katılıyorum. Ama şunu asla unutmamak gerekir ki, eşcinselliği, “Madem bizim yaşam hakkımız var, Allah yarattığına göre onların da olmalı” gibi basit bir söylem düzeyinde ele almak yerinde, insanlar ister rahatsız olsunlar, ister kabullenmesinler, bir yaşam hakkı, cinsel ve toplumsal kimliğini açıklamak ve ifade etmek hakkı, eşit yurttaş olmak hakkı, demokratik tanınma hakkı ve azınlıkların haklarının korunmasının gerçek demokrasinin gereği olduğu gerçeği bağlamlarında ele almak gerekir. Saygılar ve sevgilerimle.
Arzu A."

To-Do List

To-Do List hazırlamışım zamanında. Hepsini yapmış olsaydım kendime aşık olacakmışım.


Burcu's Words


Ciao a tutti

Düzenli olarak bazı blogları takip ederim ve her zaman takdir ederim bu kadar düzenli ve özenli oldukları için. Peki benim niye yok... Yazı yazabilme kabiliyetim çok yoktur. Dilbilgisine dikkat ederim ama sayılarla iyidir aram. O yüzden zaten mühendis oldum. 2008 itibariyle bir iş kadınıyım. Bu konuda hem mutluyum hem değilim. Mutsuzluğumun ya da mutluluğumun cevabını daha bulamadım. Bulan varsa bana yazarsa sevinirim.Ben başka kimim... En zor soru. Burada yazdıklarımla; ilgi alanlarımı ben de keşfetmiş olacağım. Aslen Ankaralıyım ama iş hayatı sayesinde İstanbul’da yaşamaktayım. Yurtdışı geçmişim de var ki fark edeceksiniz en sevdiğim özelliğimdir görmediğim yerleri keşfetmek.Kahve ve çikolatayı çok severim şuanda da bilgisayarımın baş ucunda mükemmel kokan bir kahve ve çikolata yer almakta.


Bugün çok sevdiğim çocukluk arkadaşımın doğum günü partisi var. Bakalım nereye gideceğiz. Size yerle ilgili düşüncelerimi aktaracağım. Benvenuti a questo blog