Güzel haberi almadan önce bu yazıyı yazmak istemedim. Cumartesi sabahı Ankara'ya varır varmaz soluğu hastanede aldık. Kendi kendime psiko-terapi yapmaya başladım. Panik yok hastanelere alışkınım, korkacak bir şey yok aile mesleği... Kardeşim bir süredir bağırsakları ile ilgili sorunları vardı. Annemin ültimatomu ile kolonoskopi yapılacaktı. Ben rahatım yanımda ezgim var zaten dedikodular aldı başını gidiyor. Kardeşimin işleminin bitip uyanmasını bekliyoruz. O sırada annem çıktı odadan, gel bak kardeşine dedi. Hala işlem bitmedi, dedim olmaz kötü bi pozisyonda falandır, zaten utangaç bir insan. Bir şey yok diyerek beni odaya aldı.
Özge’nin başında 6-7 hemşire doktor grubu.Tepede kocaman bir ekran. Kafasını biri tutuyor. Başladım ağlamaya "kardeşim bunu yaptığınızı biliyor mu???hissediyor mu...hüngüüürrrr...”
- Genel anestezi bilinci yerinde değil, merak etme.
Ben bir kere başladım ağlamaya. Neyse ezgi mezgi derken bir şekilde sakinleştim ama gözler şişti. Annem dedi Özge birazdan uyanacak seni yanı başında görsün. başında beklerken ilk dediği cümle "tuvalete gidicemmm” diye bağırmaya çalışıyor.sonra beni gördü "spastik misin niye ağladın?"
Kardeşime spastik kolon tanısı kondu. Hastalıkla ilgili çok bilgim yok, bağırsak fonksiyonlarını yerine getiremiyor,adı üstünde bağırsak spastik. İlaclar milaçlar, özel mamalar diyet falan filan verildi ama en önemlisi stres yapmayacak. Zaten haftasonu evde yatarak geçirdiğimiz için bol bol internetten araştırdı. Teyzem kızdı, bir an önce hastalığı atlatması gerekiyor, eğer üzerine yapışırsa yani kronikleşirse kötüymüş. En önemli nedeni de stres. Özgeyim o halde gördükten sonra dedim insan ne yaparsa kendine yapıyor. Hiç bir şeyi dert ermeye gerek yok. Stresli bir işten daha büyük stresli bir işe geçti. Hayatında yeni kavramlar oluşuyor. Hatayı kaldırabilecek bir iş yapmıyor. Ben hata yapsam nolur,hiç 2-3 saat mesaiye kalır düzeltirim. Maalesef kardeşim için öyle bir durum söz konusu değil. Zaten işten çıktıktan ertesi günü başladı çalışmaya, insan bir gün bile olsa ara verir, ki kardeşim tatili çok sever. Gerçi kim sevmez tatili:) Yaptığı stresler yüzünden düğümlemiş resmen bağırsağı.
Neyse cumartesiden beri ailecek beklemedeydik...ha oldu ha olacak. Dün artık annem sabahın köründe özgeyi kaldırmış uyan kalk biraz dolan evde kahvaltı yap. Normalde benimde yaptığım gibi uyanıp apar topar hazırlanıp evden çıkarım, işte bir şeyler atıştırırdım.
Özge için o sıradan olan olur ve ...güzel haber aileye yayılır. Nazar değmesin daha devamını da bekliyoruz. Kendisi hu hastalıkla ilgili çok şey biliyor,ne yapılması gerekir ne yapılmalı danışmak isteyenleri kardeşimle bağlantıya geçirebilirim.
Siz siz olun hiç bir şekilde kendinizi üzmeyin. 26yillik hayatımda insan kendine kötü davrandığı zaman hastalıklar patır patır dökülüyor. Ezgiciğimden de bu konu hakkında yazı istiyorum.
Her gün güzel uyanmak umuduyla...
Bugün IF film Festivali başlangıç günü ve benim de biletim hazır. An Education filminin Galasına gidiyorum ... Yarın film hakkında bilgilendirme yapacağım.
Etkinlik Yeri: AFM Fitaş Beyoğlu
Etkinlik Adı: Aşk Dersi / An Education GALA
Etkinlik Tarihi: 11 Şubat 2010 Perşembe
No comments:
Post a Comment